Bakıcı Hizmetinde Kime Güvenelim
Bakıcı Hizmetinde Kime Güvenelim? Hasta , yaşlı ve bebek bakım hizmeti almak isteyen Aileler genellikle internetten arama motoruna ; ” hasta bakıcı”, “bakici”, “hasta bakımı” , “yasli bakici” “bebek bakicisi” gibi kelimeleri yazarak karşılarına çıkan telefon numaralarını aramaktadırlar. Burada karşılarına iki türlü reklam ve yayın yapan kişi veya firmalar çıkmaktadır.Bunlardan ;
- İşkur’dan izinli özel istihdam büroları ; Bu firmalar ; Özel İstihdam Büroları Yönetmeliğinde izin almak için belirtilen şartları yerine getirip faaliyet gösteren izinli bürolardır.
- İzinsiz aracılık yapan kişi ve firmalar ise; Ticaret odasına Danışmanlık adı altında NACE kodu kapsamında bir ticari faaliyet yaptığını ve vergi mükellefi olduğunu beyan ederek bu hizmeti yapmaktadır. Bu şekilde hizmet yapmak mevcut yasalarımıza aykırıdır. 4857 S. İş kanunun 90. madde ve özel istihdam Büroları yönetmeliği bu konuda net olarak çizgiyi çizmiştir.
Bakıcı arayan Aileler eger daha evvel bir bakım hizmeti almadıysa bu hizmeti ilk defa alacaksa kim ne derse ona inanmaktadırlar.Biraz da fiyatı uygunsa insan tacirlerini eline düşmektedirler. İşte Bu noktayı sizlere adım adım açıklamak istiyorum;
- Aile bireylerinden birisi ineternetten googleye ilan ve reklam veren firmalardan ilk sayfada çıkan firmaları sırasıyla telefonla aramaktadır. Telefonu açan firmaların yetkilileri bakıcı vermek için can atmakta, Çünkü bakıcı verecek ve para kazanacaktır. Kim müşteriye kendi firmasını kötü diyebilir ki . Kim yoğurdum ekşi diyecek, tabiki hiç kimse demeyecektir.
- Aile telefonun ucundaki sekreter veya Danışmanla konuşurken zaten kafası karışmış bir vaziyettedir. Neyi not edecek, neyi takip edecek ve söylenilenlerin hangi birisini aklında tutabilecek. Her firma yetkilisi veya sözde danışman firmasını anlatırken mangal da kül bırakmayacaktır ; Mesela 28 yaşındaki bir firma yetkilisi müşteriye /Aileye firmasını tanıtırken ” Ben 15 yıllık bir firmayım, bu işi en iyi ben bilirim, ben yaparım, elimde şöyle güzel bakıcı var, böyle hizmet eder, hemşireliği var, hatta doktor gibidir, kendisine kefilim diyerek aileye güven telkin etmeye çalışmaktır. Aile bireylerinin anlatılanları test etmeye ne zamanı da vardır , ne de bu konu ile ilgili yeterince bilgileri vardır . Eğer test etmek isterse; 28 yaşındaki bir firma sahibi bakım hizmetini gerçekten 15 yıldır yapıyorsa , yaşıda şu anda 28 ise; 28 -15 = 13 yaşında bu işe başlamış demektir. Biz burada aileler adına kendi kendimizi sorgulayalım. Kanunlarımız 13 yaşındaki bir bireyi halen çocuk saymaktadır. Farik ve mümeyyiz olmadıklarını yani; söz ve darvranışlarının sebep ve sonuçlarını idrak edebilme ve bu idrake uygun biçimde iradesini kullanabilme gücünden yoksun olduklarını kabul etmektedir. Peki kanunun çocuk saydığı bu firma sahipleri 13 yaşında bu firmayı nasıl yönetmiş bu konunun takdiri Siz okuyucularımıza bırakıyorum.
- Özel istihdam Bürolarının dışında hizmet veren , cazip teklifler sunan firmalardan hizmet alınması ve bu hizmetin izinsiz aracılık yapan bürolardan alındığının tespit edilmesi halinde ; izinsiz aracılık hizmeti yapan büroya 189 bin Tlnin üzerinde bir idari para cezası uygulanmakta, izinsiz aracılık hizmeti yapan bürolardan hizmet alan ailelere ise; 94 bin Tl nin üzerinde bir idari para cezası uygulanmaktadir.
Yabancı Bakıcılar - Firmaların bakıcı olarak sunduğu personel genellikle yabancı uyruklu ve ülkemize turistik vize ile belirtilen süre içerisinde gelen kişilerdir. Önceden bu yabancı kişilere oturma izni verilmekteydi. Şu anda oturma izni alabilmek için belirli şartlar getirilmiştir. Bu şartları yerine getirmek çok zorlaştırılmıştır. Bu şartları yerine getirmek için artık gerçeğe aykırı iş ve işlemler yapılmaktadır. Örnek olarak Kırgızistandan gelen 34 yaşında bir kadına 3 aylık vize süreci içerisinde her hangi bir firma iş bulmaktadır.Üç aylık süre geçince bu Kırgizistan uyruklu kadın Türkçe konuşmayı hem de bakıcılığı öğrenmiş olacaktır. Kazandığı parayı da ailesine göndermektedir. 3 ay bitiminde vize ihlal suçunu işleyecektir. Daha sonra 2 veya 3 yıl ülkemizde kayıt dışı çalışıp yakalanırsa deport olacak , yakalanmazsa giderken vize ihlalinden idari para cezasını ödeyip Kırgizistana dönecektir. Ülkemize tekrar çalışmaya gelebilmek için çeşitli gerçeğe aykırı işlemlere başvuracaktır. İşte kısaca izah etmeye çalıştığım senaryolar kapsamında gerçeğe ve hukuka aykırı işlem yapan simsarlar devreye girecektir. Ülkemizdeki son durum bu şekildedir.
Bakıcı hizmetinde peki kime inanalım ve güvenelim; Bakıcı arayan ailelere yukarıda arz etmeye çalıştığım şekilde afaki laflar telaffuz eden, bakıcı için bir yıl gibi uzun bir süre değiştirme garantisi veren , somut belge ve bilgi sunmayan, bakıcıya SGK yapıyorum diyen, İşkur’dan özel istihdam izin belgesi olmayan, nitelikli personeli olmayan, Mesleki yeterlilik belgesi olmayan firmalara inanmayalım ve güvenmeyelim. Yalan söyleyerek alınan aracılık hizmet bedeli bir şekilde dönüp dolaşıp o firmanın ayağına dolaşacaktır. Yani; ağlayanın malı (parası ) gülene hayır getirmeyecektir.
Hasta Bakım Firmaları ; Gerek özel istihdam Büroları gerekse izinsiz aracılık yapan bürolar ; lütfen aileleri zor duruma düşürmeyelim , lütfen bizlerden bakıcı alan ailelere gerçekleri ifade edelim, İnandırıcı olalım. Yabancı ve Türk İşçilerin durumlarını açık açık ifade edelim. Para kazanmak için gerçekleri saklamayalım. Bir gün sizin de hasta bakıcıya ihtiyacınız olacaktır.Kendimizi bakıcı arayan ailelerin yerine koyalım.
Güvenmek ve inamak zorunda kalacağımız İzinli Özel istihdam bürolarının (Bakıcı Firmalarının) enbüyük sıkıntıları ise ; izinsiz aracılık yapan firmaların Ticaret odasına danışmanlık adı altında kayıt yaptırarak izinsiz aracılık faaliyeti yapmaları , günümüzde herşeyin internetten yapılması nedeniyle ineternette ve whatsap geruplarında iş ve işçi bulmak için ilan ve reklam vermeleri nedeniyle işkur’dan izinli büroların ekmeğini haksız yere böldükleri ve haksız rekabet yaptıkları ortadadır. Bunun çözümü ise ; diğer meslek gruplarında olduğu gibi ; İş ve işçi bulmaya aracılık yapmak için yetki belgesi olmadan , yani ; işkur’dan özel istihdam bürosu açma izin belgesi olmadan ilan ve reklam vermesi engellenmediği takdirde bu meslek grubu sahiplerine haksızlık yapıldığı ilgili merciler tarafından bilinmesi gereken çok önemli bir husustur. Özel istihdam Büroları işleticileri her gün ilan ve reklam veren izinsiz büroları nereye kadar şikayet edecekler, nereye kadar işleri kendileri çözecekler. Kendi kendilerine hak arama yoluna başvurmaktadırlar. Kendi kendine hak arama neticesinde ; kişiler arasında husumet oluşacak ve asayiş bozulacaktır. Suç işleme oranı artacaktır. Özel istihdam Büro işleticileri ekmeklerini korumak için hangi yola başvuracaklarını henüz bilememektedirler. Umarım bu yazı yetkililer tarafından dikkate alınarak en kısa süre içerisinde diğer meslek gruplarında olduğu gibi internetten ilan , reklam ve yayın yapan diğer meslek gruplarına uygulanan kısıtlamalar en kısa sürede bu meslek grubuna da uygulanır.
Anayasamızın 10. maddesinde; kişisel hak olarak herkesin ayırım gözetmeksizin kanun önünde eşit olduğu hikmü mevcuttur. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Buradan hareketle; bizim meslek grubumuza da devletimiz tarafından sahip çıkılması, diğer meslek gruplarına uygulanan imtiyazların Özel istihdam meslek grubuna da uygulanması , meslek grubumuzun işkur tarafından tescilli olması nedeniyle tescilsiz danışmanlıkların aracılık hizmeti yapmasının bir şekilde engellenmesi ve haksız rekabetin önlenmesini Sayın yetkililerimizden beklemekteyiz.
Bakım hizmetinde kime inanalım ve güvenelim; devletimizin aracılık yapmaya izin verdiği , hizmetini iyi yapan ve yaptığı hizmetin arkasında duran firmalara inanalım. Dürüstülüğe , samimiyete, bilgiye, ilgiye ve hizmetini kanunlara uygun yapan firmalara inanalım.Saygılarımla…
Şenol ÇİFTÇİ
İŞBUL Ö.İ.HiZ.İ.K.EĞT VE DANIŞMANLIĞI
İşkur’un 545 Belge Nu. Özel İstihdam Bürosu
Genel Koordinatör
İş ve Meslek Danışmanı